polyester boyama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
polyester boyama etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Kasım 2015 Salı

Bir takım evsel değişim çalışmaları ahashaskdhs :)

Selamlar,

Bu aralar biraz değişiklikler yapma telaşındayım ev ile ilgili, evet kudurdum yine :) Son kudurukluğumda mutfak duvarına kağıt döşemiştim tık tık  :)  
Duvarlarım oylesine boş ki, onca zaman okadar çok şey yaptım, salon duvarlarıma hiçbirşey yapmak, asmak gelmemiş aklıma.

Yine benim için büyülü bir dünya olan kemeraltında aldım soluğu. Ahşap, polyester ürünler satan bir dükkandan üçünü 16 tl.ye aldım, çok iyi dimi. En büyük boyundan bebek pembe boyam vardı evde, hepsini  boyayıp, aralarına yapma güllerden yapıştırdım silikonla.

Benim için tatmin edici bir değişiklik olmasa da, boş durmasından iyidir, yanlarına ilavelerim mutlaka olacağından, yeni arayışlar içerisindeyim.

Bugünlük kendimce motivasyon arttırıcı asosyal faaliyetim budur sevgili blog, bir sonraki aktivitemde görüşmek dileğiyle, beni izleyin anacım :)


















6 Ağustos 2015 Perşembe

Polyester tepsi çalışmam

Kısa bir aradan sonra geldim tekrar, iyiyim mutluyum çok şükür. 
Hobilenmeye devam. 
Günlük rutin yorgunlukların arasında beni dinlendirip, kendime getiren küçük, mutlu detaylar bunlar. 
Polyester bir tepsi boyamayı uzun zamandır istiyordum. Edindim hemen bir tane. 
Zemini RICH'in metalik inci beyazı ile 3 kat boyadım. 
Ortasındaki desenlere hafifçe sarı yaldız boya ile geçtim.
Kenarlarında güller tabii ki de pembe olmalıydı :) 
Beyaz ile karıştırıp hafif gölgelendirmeler yaptım.
Ve 1 katta su bazlı vernik ile vernikledim.
Geriye bir keyif çayı yapıp mutlulukla seyretmek kalmıştı, onu da sabah sabah uyguladım. 

Görüşmek üzere, mutlu kalın :)









Arkada görülen carpı işi  gülümü bir haftada ancak tamamladım. Cok hızlıyım maşallah :)

9 Nisan 2015 Perşembe

Siz Kırlangıcın Öyküsünü okumuşmuydunuz?



KIRLANGICIN ÖYKÜSÜ

Kırlangıcın biri, bir adama aşık olmuş.
Penceresinin önüne konmuş,
Bütün cesaretini toplamış,
Röfleli tüylerini kabartmış,
güzel durduğuna ikna olduktan sonra,
Küçük sevimli gagasıyla cama vurmuş.

Tık... Tık... Tık...

Adam içeride kendi işleriyle uğraşıyormuş.
Çok meşgulmüş!
Dönüp cama bakmış.
Kimmiş onu işinden alıkoyan?

Minik bir kırlangıç!

Heyecanlı kırlangıç, telaşını bastırmaya çalışarak, derin bir nefes almış,
Şirin gagasını açmış, sözcükler dökülmeye başlamış :

Hey Adam!

Ben seni seviyorum.
Nedenini niçinini sorma.
Uzun zamandır seni izliyorum.
Bugn cesaret buldum konuşmaya.
Lütfen pencereyi aç ve beni içeri al.
Birlikte yaşayalım.

Adam birden parlamış.

Yok daha neler!
Durduk yerde sende nereden çıktın şimdi?
Olmaz alamam demiş.
Gerekçesi de pek sersemceymiş.
Sen bir kuşsun! Hiç kuş, insana aşık olur mu?

Kırlangıç mahcup olmuş.
Başını önüne eğmiş.
Ama pes etmemiş, bir süre sonra tekrar pencereye gelmiş,
gülümseyerek bir kez daha şansını denemiş;

Adam, adam! Haydi aç artık şu pencereni.
Al beni içeri!
Ben sana dost olurum.
Hiç canını sıkmam.
Adam kararlı, adam ısrarlı;

Yok, yok ben seni içeri alamam demiş.
Biraz da kabamıymış neymiş lafı kısa kesmiş.
İşim gücüm var git başımdan.

Aradan bir zaman geçmiş,
Kırlangıç son kez adamın penceresine gelmiş;
Bak soğuklar da başladı, üşüyorum dışarıda.
Aç şu pencereyi al beni içeri.
Yoksa, sıcak yerlere göç etmek zorunda kalırım.
Çünkü ben ancak sıcakta yaşarım.
Pişman olmazsın, seni eğlendiririm.
Birlikte yemek yeriz, bak hem sende yalnızsın.
Yalnızlığını paylaşırım demiş.

Bazıları gerçekleri duymayı sevmezmiş.
Adam bu yalnızlık meselesine içerlemiş.
Pek sinirlenmiş.

Ben yalnızlığımdan memnunum demiş.
Kuştan onu rahat bırakmasını istemiş.
Düpedüz kovmuş.
Kırlangıç son denemesinde de başarısız olunca,
Başını önüne eğmiş, çekip gitmiş.

Yine aradan zaman geçmiş.

Adam önce düşünmüş, sonra kendi kendine itiraf etmiş;
Hay benim akılsız başım demiş.
Ne kadar aptallık ettim!
Beklenmedik bir anda karşıma çıkan dostluk fırsatını teptim.
Niye onun teklifini kabul etmedim ki?
Şimdi böyle kös kös oturacağıma keyifli bir vakit geçirirdik birlikte.
Pişman olmuş olacağına ama iş işten geçmiş.
Yine de kendi kendini rahatlatmaya çalışmış.
Sıcaklar başlayınca kırlangıcım nasıl olsa yine gelir.
Beni seviyor nasıl olsa.
Ben de onu içeri alır, mutlu bir hayat sürerim.
Ve çok uzunca bir süre, sıcakların gelmesini beklemiş.
Gözü yollardaymış.
Yaz gelmiş, başka kırlangıçlar gelmiş.
Ama onunki hiç görünmemiş.
Yazın sonuna kadar penceresi açık beklemiş ama boşuna.
Kırlangıç yokmuş!
Gelen başka kırlangıçlara sormuş ama gören olmamış.
Sonunda danışmak ve bilgi almak için bir bilge kişiye gitmiş.
Olanları anlatmış.
Bilge kişi gözlerini adama dikmiş ve demiş ki;

Kırlangıcın ömrü altı aydır evlat...

Hayatta bazı fırsatlar vardır, sadece bir kez elimize geçer.
Ve değerlendirmezseniz uçup giderler.
Ve değerini bilmezseniz uçup giderler.
Ve asla geri gelmezler.
Karşınıza çıkan fırsatları değerlendirin başka bir fırsat çıkmayabilir...


Yaaa sevgili dostlar işte böyle... Polyester kırlangıçlarımı boyadım, çok sevdim çok, balkona mı assam, yazlığa mı götürsem karar veremedim ama hep bakasım var, mavilerini de boyayacağım yakındır.

Karşınıza çıkan fırsatları iyi değerlendirmeniz ve kararlarınızdan asla pişman olmamanız dileğimle,

Mutlu akşamlar :)