30 Haziran 2013 Pazar

Veee Deniz sezonu açılır...






Deniz sezonu açıldı hava çok sıcak ve Çınar'da bundan nasibini alıyor, çok terleyen bi bebek olduğundan dolayı evde olduğumuzda gündüz ben, gecede eşimle birlikte yatmadan her gece banyo yaptırıyoruz fakat isiliklerden kurtulmuş değil yavrucuğum. Suya, denize öylesine bayılan bir bebek ki.. Dedemizin yazlığına gitmeye başladık, sadece birkaç kez denize soktuk, ben aman yandı! aman su yutar! aman dalga kapar! paniklerimden rahat vermiyorum eşime sanırım, ama haksız da sayılmam. O minicik bedeni bu kavurucu güneşte, en ufak bi yanıkla ne hale gelir tahmin bile edemiyorum, hele birde onun acısını, off offff...... Güneş kremi konusunda Betül'le pek kafa yorduk, pek bi marka araştırdık, hiçbirinde karar kılamadık, biraz araştırma yaptım da iyiki de almamışım, Çünkü geçen gün bir kanalda uzman bir doktor, 1 yaşın altındaki çocuklar için koruyucu denilen güneş kremlerinin oldukça zararlı olduğunu ve ileride cilt kanserine neden olabileceğini söyledi. En iyisi mi bu minik aşkımı güneşe fazla çıkarmamak , denize 12 ile 16 arası sokmamak.
Bunlarda deniz aşkıyla dolup taşan Çınar'ın keyf-i alem fotoları :)




Hep gülsen ya böyle :)










                                                      Hep gülsen ya böyle :)

Cillop gibide otururuz :)

Resim yazısı ekle

Çınar 9 aylık oldu bile :)

Blog açtım açmasına ama en son yazımı yazalı koca bir 3 ay olmuş ve benim minik tatlı oğlum 10 gün sonra neredeyse 10 aylık olacak :) Şaşıyor insan bazen çünkü günler su gibi akıp gidiyor sanki, aklıma hep doğuma gittiğim gece geliyor ve kocaman bir "Vay be!" diyorum. Her gün bir öncekinden daha yorucu oluyor sanki. Daha çok ilgi, daha çok oyun, daha çok annesiz kalamama durumları.. Gece uykularıysa hala aynı her gece en azından bir 5 kez kalkmışlığımız oluyor, azı oğlumu kesmiyor. Doktorumuz bunun sadece karnının acıkmış olma ihtimali olarak düşünme, sana daha çok alışıp daha çok ihtiyaç duyacağından yanında olup olmadığını hissetmek içindir bu kalkışları, demişti. Neyse uykusuzluğa alışalı epey oldu zaten.

Bunların dışında merakı ve öğrenmeye açlığı beni bazı zamanlar tedirgin ediyor, evde mümkün mertebe olası kazalara karşı önlemlerimizi alıyoruz. Arada ağzında gevelediği minik minik bitakım parçalar bulmuyo değilim aklım çıkıyor tabi. Toplamda 8 dişimiz var çok şükür öyle olası biçok sıkıntıyı yaşamıyoruz ama onu epey zorlayacağı kesin. Herşeye ama herşeye rağmen anne olmanın o müthiş duygusunu en çok göğsümde uyuduğu zaman hissediyorum, bazen gözlerim doluyor, bu sarı minik şey benim dimi diyorum, dünyalar benim oluyor o güzel gülüşüyle :)