31 Ocak 2014 Cuma

Meşhur kekim

Bu tarif benim senelerdir yaptığım, sayısını hatırlayamayacağım kadar çok kişiye tarifini verdiğim, "Cansel'in klasikleşmiş keki" diyede etrafımda tabir edilen meşhuuur kekim. Kaç bininci kez yaptım hazırlamıyorum, yapmışken birde paylaşmak istedim. Kek severlerin beğenisine sunulur :)

Afiyetle :)

Malzemeler:

4 yumurta
2 su bardağı şeker
1 su bardağı süt
1 su bardağı ayçiçek yağı
2 paket kabartma tozu
2 paket vanilya
4 su bardağı un
1 çay kaşığı tarçın
içerisine üzüm, ceviz, damla çikolata, fınfık kırığı hepsi çok yakışıyor
2 yemek kaşığı kakao (ortası için)

Kek yapmayı bilmeyen yoktur herhalde. Püf nokta yumurtayı ve şekeri uzun bir süre mikserle karıştırmak ve un, kabartma tozu, vanilya üçlüsünü ince elek ile eleyerek sıvı karışıma eklemek. İnanılmaz kabaran bir kek. 180 derecede yaklaşık 1 saatte pişiyor. Kalabalık gruplara yetecek kadar ideal büyüklükte oluyor.






Ahşap boyamaya verdim kendimi :)

 Ahşap boyamayı çok seviyorum, beni inanılmaz rahatlatıyor, beynimi bedenimi, ruhumu... Dalıp gidiyorum saatlerce,vaktin nasıl geçtiğini anlamıyorum. Ben çoook yanlış bir bölümokumuşum üniversitede, yanlış seçim. El sanatlarına çok meraklıyım, fakat bu yöne beni teşvik eden olmamış ne yazık ki. Olsun hiç birşey için geç değil, hayal dünyam sınır tanımıyor bu ara :) Yaptıklarımı fotoğraflamaya çalıştım, hiçbir eğitim almadım, tamamen hobi, fakat daha ileri teknikleri öğrenmeyi çok isterim. Ancak bu isteğimiileri zamanlara ertelemek durumundayım.











Hazır satılan resimlerden kullandım.

Üzerindeki jelatini çıkarıp ters çevirip ahşaba yapıştırıyoruz. Nemli bir bez ile üzerinden hafifçe bastırıpbiraz bekliyor, yavaşça çıkartıyoruz.





Alçı kelebekleri hazır alıp boyadım.









25 Ocak 2014 Cumartesi

Hastalık, hasta ettin beni hastalık...

Delirme aşamasındayım. Bitsin gitsin, kökü kurusun bu gribin. 15 gündür hayatımıza girip çıkmak bilmeyen grip, Çınar'ın üstüne zatürre olması, avucuma kanlı balgam kusması, morarırcasına süren öksürük, akan sümükler, bitmek bilmeyen ağlamalar, uykusuz geceler (hoş bu 16 aydır sürüyor ya), iştahsızlık diz boyu derkeeeeeen, benim senelerdir hasta olmayan sevgili kocam gribin en ağır halini yaşamaya başlamaz mı... Bir evde  2 hasta ve mızmızlığa daha fazla sabrı olmayan bir anne-eş... Offf yemin ediyorum bu cümleyi kuruyorum artık, "Ben hasta olayım siz olmayın nolurrrr". Kendimi bildiğimdendir bunu söylemem, hasta halimle ikisine de gayet güzel bakarım.

Çektiğim sıkıntıyı, ağlamalarımı üzülmelerimi düşünüyorum sonra bi, Allah başka dert vermesin, gripte ne ki diyorum, ne çaresiz hastalıklara yakalanan insanlar, hatta bebekler var. Çok şükür, Çınar iyileşti sayılır birde eşim tam anlamıyla iyileşseydi ya. Erkeğinde gribi fena oluyormuş yeni öğrendim bunu. Tatminsizlik, doyumsuzluk, sinirlilik, beğenmemezlik, ahlamalar ohlamalar, hatta prospektüsteki tüm yan etkiler hepsi bizde mevcut. Nane limon kabuğu,bir tutam zencefil aman haa haaa haaah hahh haa hattaaaaa.....
Sıyıran bir blogger vardı, neredeydi o derlerse, hiç çekinmeyin gösterin, alınmam :)

Sağlıkla, sevgiyle kalın :)




7 Ocak 2014 Salı

diy - Kot pantolondan dönüşüm


Eski bir kot pantolonumu kesip kot etek yapmıştım,  burada anlatmıştım. Ondan kalan parçaları değerlendirmek istedim. İstenilen her türlü ıvır zıvır konabilir içine. Bu tür işlerle uğraşmayı okadarçok seviyorum ki, zevkle, şevkle yapıyorum. Keşke bu kadar severek yapabildiğim başka şeylerde olsa, mesela ütü yapmak gibi :)  Çınar'ın uyuduğu  1 saatlik öğle uykusunda yaptım bunu. Sevimli oldu sanki yaa çiçekli kumaşımla. İçine el işi malzemelerimi koydum, şiş, tığ, yün vs. Siz nasıl hayal ederseniz ....






4 Ocak 2014 Cumartesi

Kapı süsü

Benim minik yeğenim Efem (aslında ben ona Pefijim derim) ufak bi operasyon geçirecek önümüzdeki günlerde. Ablam çalıştığı için annem bakıyor Efeye doğduğundan beri, bende henüz evlenmediğim yıllarda çok baktım Efeye, yeri bende ayrıdır yeğenimin. Onun odasına bi hoşluk yapmak istedim ve iki gündür bu kapı süsünü tasarlamakla meşgulüm. Biraz zamanımı aldı tabi Çınar paçalarıma yapışa yapışa hazırladım desem abartmış olmam. Miniğimin operasyonu başarıyla tamamlanır, sağlıkla güzellikle inşallah.
Bunu da seveceğini umuyorum.



Vazgeçilmezim renk renk keçelerim.


2 Ocak 2014 Perşembe

Islak Kurabiye


Adını farklı farklı duydum bu kurabiyenin. Islak kurabiye, Browni kurabiye, Şerbetli kurabiye falan fıstık... Adı her neyse, ama tadı gerçekten harika. 3-4 kez  yaptım bu enfes tatlıyı ve tadan herkes abartmıyorum bayıldıklarını söyleyip tarifini istediler. Hoş bende çok severek yapıp yiyorum. Doğum sonrası kalan 5-6 kilomu bu gidişle hiiiiiç veremem ben :)


Islak Kurabiye - Şerbetli Kurabiye - Browni Kurabiye

125 gr. margarin
1 çay bardağı sıvıyağ
1 yumurta
3 yemek kaşığı kakao
1 çay bardağı toz şeker + yarım çay bardağı pudra şekeri
1 paket kabartma tozu
1 paket vanilya
Alabildiği kadar un (yaklaşık 2,5 su bardağı kadar oluyor)

Şerbeti için:

2 çay bardağı şeker
3 çay bardağı su
3-4 damla limon suyu

Yapılışı:
Önce şerbet hazırlanır. Şeker ve su kaynamaya başlayınca limon suyu katılı, 5-6 dk. daha kaynatııp kapatılır, soğumaya bırakılır, ardından buzdolabına konulur.

Hamuru hazırlama, şeker ve yumurtayı çırparak başlanır.(şeker daha iyi erisin diye.) pudra şekeri, margarin, sıvıyağ da katılıp sıvı karışım elde edilince, ince elek ile kakao, kabartma tozu, vanilya ve un elenerek ilave edilir ve yumuşak bir hamur elde edilir. Hamurdan minik parçalar koparıp yuvarlanır. Yağlanmış tepsiye dizilir. Önceden ısıttığımız fırında 200 derecede  25-30 dk.da (üzeri çatlayınca) pişirilir. Püf noktası şudur: Buzdolabından çıkardığımız soğuk şerbetin içerisine sımsıcak kurabiyeleri hızlıca batırıp 1-2 çevirip çıkartıyoruz. Şerbetten çok az birşey kalıyor, ben bunu çay kaşığıyla üzerlerine gezdiriyorum. Üzerini kapatıyoruz, istediğimiz zaman servise hazır. Beğenmenizi umuyorum.

Afiyet bal şeker olsun. (Top top et olsun derdi anneannem, ama ben onu almayayım :)






1 Ocak 2014 Çarşamba

Yeni yıl hediyemmm :)

"Kimse bana bu yıl yeni yıl hediyesi almadı yaaaa" diye hayıflanırken, dün gece bir sürpriz vee görümcemin bu çokta almak istediğim hediyesiyle havalara uçtum. Meyve yemeyi pek aramayan ve çoğu zaman aklına bile gelmeyen, ama çocuğuna ve eşine mutlaka yedirmeye çalışan birisi olarak, üşenmeden kendime de hazırlayacağım artık. Hediye vermeyi çok seven birisiyim, ama almayı da bi o kadar sevdiğimi hatırladım dün.

Yaşadığım hayata ve allahın bana sunduğu herşeye şükürler olsun. 2014 bereket dolu bir yıl olsun.
Sevgiyle kalın :)



Buda benim miniğim yeni yılda noel baba oldu ren geyiği yanında, tabi şapka sadece birkaç dakika kalabildi kafasında, hiç sevmez :)